TELKARİ HAKKINDA

Yukarı Mezopotamya’nın en eski şehirlerinden Mardin, içinde bulunduğu antik coğrafyanın etkilerini günümüzde de korumaya devam ediyor. Asurluların da içinde bulunduğu birçok medeniyete ev sahipliği yapan Mardin, yüzyıllardır sahip olduğu çok çeşitli etnik yapısıyla zengin bir kültürel mirasa sahip. Bu mirasın en güzel örneklerinden olan ve Assur’un tasarım yolculuğuna ilham veren telkari, tarihi 5000 yıl önceye dayanan bir el sanatı. Doğduğu muhteşem toprakların atmosferinden izler taşıyan telkari sanatı, farklı medeniyetlerin etkileşimiyle ortaya çıkan tarihi motiflerden ve doğadan ilham alarak, binlerce yıldır sahip olduğu eşsiz formlar ile ön plana çıkıyor. Bölgenin kültür ve tarihine ait sembollere sıklıkla rastladığımız bu el sanatı, yetenekli ustaların emeği ve tutkusuyla geçmişten günümüze gelmeyi başarmış. Mezopotamya’nın bereketli topraklarında insanoğlunun altın ve gümüşle tanışmasıyla birlikte ortaya çıkan telkari sanatı, saç teli inceliğindeki tellerin adeta dantel işlermişçesine birleştirilmesiyle yapılıyor. Sabırlı ustaların ellerinde hayat bulan bu sanat dalına ait her bir parça ise benzersiz. Sanatkarların ellerinde şekilden şekle girerek zarif ve kıymetli mücevherler haline gelen telkari sanatı, Mardinli ustaların çabaları ve hayal güçleri ile hala ayakta kalmayı başarıyor. Dünyanın belki de en ilham verici topraklarında doğan bu sanat dalı, tarih ve kültürün el emeği ile gümüşe aktarılışının en büyüleyici örneklerinden. Assur olarak yarattığımız her parça özgün kültürel mirasımıza ışık tutarken, çağı yakalayan bir tasarım estetiğini gözler önüne seriyor. Milattan önceden beri kullanılan tekniklerle ürettiğimiz tasarımlarımızın her biri arkasında bir hikaye ve anlam barındırırken, geleneksel yöntemleri geleceğin düşünce biçimiyle bir araya getiriyor…